Matthew Arnold’un “Hebraism and Hellenism” adlı ünlü makalesinden daha önce söz etmiştim, derslerimizde bu makale üzerinde durmuştuk, Tansu Hoca bu makaleyi ele alan ve genişleten bir diğer makalenin adresini gönderdi,yazıya
http://findarticles.com/p/articles/mi_m0411/is_n2_v43/ai_15524303/pg_1 adresinden ulaşabilirsiniz. Louis H. Feldman “Hebraism and Hellenism Reconsidered” adlı makalesinde, Arnold’un ortaya attığı savları tekrar ele alıyor, faydalı bir okuma oldu benim için. Espri ve anekdotlarla da zenginleştirmiş yazar çalışmasını.
Yahudilik’in mekandan çok zamanı esas alan bir din olduğunu söylüyor Feldman. Aziz Augustinus’a “Peki Tanrı yaratmadan önce ne yapıyordu?” diye sorduklarında cevabı şöyle olmuş. “Bu soruyu soranlar için cehennemi hazırlıyordu.” Tanrı için “önce” yoktur, çünkü tanrı zamanla sınırlandırılmamıştır, aksine zamanı da O yaratmıştır. Ancak Yahudi düşünce ve inanç dünyasında “önce” ve “sonra” iki önemli kavramdır. Öyle ki tanrının yarattığı en muhteşem şey zamandır, o halde bir Yahudi için yapılabilecek en kötü şey zamanı boşa geçirmektir, zaman bu anlamıyla kutsaldır. Bir çocuk Haham Menahem Mendel’e şöyle sorar: “Peki Tanrı nerede?” Cevap şöyledir: “ her ne zaman yüreğini açıp içeri alırsan. O halde soru “nerede” değil, “ne zaman” olmalıdır.
"arayngefalen via a yoven in a sukeh!"
Yaygın bir Yidce deyim bu, anlamı “Sukkaha düşmüş Yunan gibi!” Sukkah Yahudilerin Sukkot bayramında ikamet ettikleri yere verilen isim, bir nevi çadır. Yahudiler ve Yunanlılar arasındaki kültürel uzaklığı gösteren bir söz bu aslında. Latin Kilisesi Rahibi Tertullianus üçüncü yüzyılın başlarında Yahudilik ve Yunanlılık arasındaki uyuşmazlık ve bir yönüyle geçimsizliği şu ünlü sözüyle ortaya koyuyor: "Quid Athenae cum Hierosolymis?" “Atina’nın Kudüs’le ne işi olabilir ki?”
Ve bir fıkra: Bir Yahudi ve bir Yunan konuşuyor. “Atina’da son dönemde yapılan kazıları duydun mu?” diyor Yunan. “Duymadıysan söyleyeyim, kazılarda yerin altında döşeli kablolar buldular. Peki bu neyi kanıtlar? 2500 yıl önce, yani Perikles zamanında Yunanlıların telefon hatları vardı!”
Yahudi, yüzünde müstehzi bir gülümseme, Yunan’a döner. “Kudüs’de de son zamanlarda kazılar yapılıyor, ve bil bakalım yerin altında ne buldular? Hiç bir şey. Peki ya bu neyi kanıtlar? 3000 yıl önce, yani Süleyman’ın Krallığı döneminde, Yahudiler çoktan kablosuz iletişim fikrine sahiptiler!”
Findarticles.com sitesi daha önce de belirttiğim gibi zengin bir içeriğe sahip, “Judaism” anahtar sözcüğüyle yapacağınız aramada diğer faydalı makalelere de ulaşabilirsiniz.
Yahudilik’in mekandan çok zamanı esas alan bir din olduğunu söylüyor Feldman. Aziz Augustinus’a “Peki Tanrı yaratmadan önce ne yapıyordu?” diye sorduklarında cevabı şöyle olmuş. “Bu soruyu soranlar için cehennemi hazırlıyordu.” Tanrı için “önce” yoktur, çünkü tanrı zamanla sınırlandırılmamıştır, aksine zamanı da O yaratmıştır. Ancak Yahudi düşünce ve inanç dünyasında “önce” ve “sonra” iki önemli kavramdır. Öyle ki tanrının yarattığı en muhteşem şey zamandır, o halde bir Yahudi için yapılabilecek en kötü şey zamanı boşa geçirmektir, zaman bu anlamıyla kutsaldır. Bir çocuk Haham Menahem Mendel’e şöyle sorar: “Peki Tanrı nerede?” Cevap şöyledir: “ her ne zaman yüreğini açıp içeri alırsan. O halde soru “nerede” değil, “ne zaman” olmalıdır.
"arayngefalen via a yoven in a sukeh!"
Yaygın bir Yidce deyim bu, anlamı “Sukkaha düşmüş Yunan gibi!” Sukkah Yahudilerin Sukkot bayramında ikamet ettikleri yere verilen isim, bir nevi çadır. Yahudiler ve Yunanlılar arasındaki kültürel uzaklığı gösteren bir söz bu aslında. Latin Kilisesi Rahibi Tertullianus üçüncü yüzyılın başlarında Yahudilik ve Yunanlılık arasındaki uyuşmazlık ve bir yönüyle geçimsizliği şu ünlü sözüyle ortaya koyuyor: "Quid Athenae cum Hierosolymis?" “Atina’nın Kudüs’le ne işi olabilir ki?”
Ve bir fıkra: Bir Yahudi ve bir Yunan konuşuyor. “Atina’da son dönemde yapılan kazıları duydun mu?” diyor Yunan. “Duymadıysan söyleyeyim, kazılarda yerin altında döşeli kablolar buldular. Peki bu neyi kanıtlar? 2500 yıl önce, yani Perikles zamanında Yunanlıların telefon hatları vardı!”
Yahudi, yüzünde müstehzi bir gülümseme, Yunan’a döner. “Kudüs’de de son zamanlarda kazılar yapılıyor, ve bil bakalım yerin altında ne buldular? Hiç bir şey. Peki ya bu neyi kanıtlar? 3000 yıl önce, yani Süleyman’ın Krallığı döneminde, Yahudiler çoktan kablosuz iletişim fikrine sahiptiler!”
Findarticles.com sitesi daha önce de belirttiğim gibi zengin bir içeriğe sahip, “Judaism” anahtar sözcüğüyle yapacağınız aramada diğer faydalı makalelere de ulaşabilirsiniz.