2 Mayıs 2008 Cuma

Bir Çevirim: Galenos, Peri Dunamewn, III. 10

Hippokrates, Platon, Aristoteles, Diokles, Praksogoras ve Philotimos'un ardından atık maddelerin kökeni hakkında birşey söylemeyebilirdim. Dahası benden öncekilerden biri özellikler hakkında tam bir inceleme yapmış olsaydı, tek bir kelime bile etmezdim. Diğer yandan eskiler bu konularda güzel güzel söz söylerken, kimi utanmaz sofistlerin çıkıp gün gibi ortada olan gerçeklere el uzatıp söz söyleceklerini akıllarına getirmeden mantıkla uğraşmayı bir kenara bırakmışlardır. Daha yeni olanlar ise safsatalarla ele geçirilip bunlara güven duymuşlardır; bunlara karşı söz söylemeye girişenlerde ise eskilerin o gücünün fazlasıyla eksik olduğunu düşünüyorum. Bu sebepten, sanatımızın en güzel yönlerini alt üst edenlere karşı eskilerden birinin bugün yaşasaydı yapacağını düşündüğüm biçimde, düşüncelerimi bir araya toplamaya giriştim. diğer yandan bu işin biraz olsun üstesinden gelebilecek miyim ya da hiç mi tamamlayamayacağım, bilmiyorum. Eskiler tarafından kesin bir biçimde ortaya konmuş birçok şeyin günümüzdeki birçokları tarafından cehaletlerinden değil ama tembelliklerinden anlamak için girişimde bile bulunmadıklarını görüyorum, dahası, birisi anlamış olsaydı bile hakkettiği incelemeyi yapmaya tenezzül etmezdi. O halde bir şeyi çoğunluktan daha iyi bilmeyi isteyen kişi mizacı ve ilk eğitimi ile diğerlerinden farklılık göstermelidir. Ergenliğe geçtiğinde, gerçeğe sanki büyülenmiş gibi ateşli bir aşkla sarılmalıdır, gece gündüz demeden çalışmayı bırakmayıp en büyük eskilerin sözlerini çalışıp öğrenmeye devam etmelidir. Öğrendikten sonra bunları sorgulamalı, deney yapmalı ve kanıtlamalı; böylece ne kadarıyla hemfikir, ne kadarıyla ayrılıyor karar vermelidir. Böylece bir seçim yapacak ya da olduğu gibi sırtını dönecektir. Böylesi bir işte benim düşüncelerimin olabilecek en yararlı şeyler olacağını umut etmekteyim. Yine de kimi insanlar çıkabilir. Bu insanlar için böylesi bir kitap, bir eşeğe anlatılan masal kadar lüzümsuz olacaktır.

Hiç yorum yok: